İnsanlar; gazetelerde, dergilerde ve televizyonlarda bir adamın zaman yolculuğuna çıktığına inandırıldı. Hatta bu akıl almaz olay, “Zamanda yolculuk mümkün mü?” sorusunu bile akıllara getirdi.
Peki Rudolph Fentz nasıl bir hikâyeye sahipti?
1950’de kayıp şahıs davaları üzerinde çalışan bir New York polis memuru, morga getirilen bir adamın cesedini inceledi.
30 yaşlarında olduğu tahmin edilen bu adam, 23:15’te Times Meydanı’nın ortasında ortaya çıkmıştı. Sağa sola bakındığı sırada hızla gelen bir taksi kendisine çarpmış ve kaza yerinde ölmüştü.
Cesedin kıyafetlerinin ceplerinde, uzun yıllardır üretilmeyen çok sayıda madeni para vardı. Üzerindeki eski moda kıyafetlerde, hiç kimsenin adını duymadığı bir terzinin adı ve etiketleri vardı. Aynı şekilde şapkası da yıllar önce kapanmış bir mağazanın etiketini taşıyordu.
Eşyaları arasında ise artık New york’ta olmayan bir at arabasının bakımının yapıldığına dair bir fatura, 1876 yılına ait bir mektup ve adının Rudolph Fentz olduğuna dair üzerinde bir de adres olan yazılı kart vardı.
Tüm bunlar epey garipti.
Konu ile ilgili yapılan araştırmalarda, New York telefon rehberlerinde Rudolph Fentz isminde bir kayda rastlanmadı. Ek olarak karttaki adreste bir ev belirtiliyordu ancak o çevredekiler, Rudolph Fentz ismini duymamıştı.
İlginç bir şekilde bu kişinin parmak izi de hiçbir kayıtla eşleşmiyordu. Devamında eski bir telefon defterinde, 5 yıl önce 60 yaşlarında vefat eden Rudolph Fentz Jr. adında bir kayda rastlandı.
Bu adamın eşine ulaşıldı ve kadın, kocasının babası olan Rudolph Fentz’in 1870’lerde kayıplara karıştığını söyledi. Bu kişi 22.00 civarında yürüyüşe çıkmıştı ve o sırada 29 yaşındaydı.
Kayıp şahıslar dosyası incelendiğinde ise 1876 yılına ait, kıyafetleri ve adresi 1950’de Times Meydanı’nda ölen adamınkiyle aynı olan Rudolph Fentz ismiyle düzenlemiş bir rapora ulaşıldı.
Böylece polis memurları, âdeta bir bilmecenin ortasında kaldı.
Yani Rudolph Fentz, 1876’da ortadan kaybolmuş fakat 1950’de yeniden ortaya çıkmış gibi görünüyordu. Neyse ki bu kişi, kurgu bir karakterdi.
Bu gizemli hikâye, şekilden şekile girerek defalarca yeniden kaleme alındı. Sonunda bir araştırmacı konuyu derinlemesine incelemeye karar verdi ve aslında bu olayın Jack Finney tarafından yazılan bir bilim kurgu hikayesi olduğunu keşfetti.
Hikâyenin ismi “I’m Scared” idi ve hikâyenin yazarı Jack Finney, 1995 yılında ölmüştü. Uzun yıllar boyunca dergiler, gazeteler ve bunun gibi yayın organları bu olayı gerçekmiş gibi lanse etti ve bu sebepler insanlar, tüm bunları sahi zannetti.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: